Alisiz Alevilik kitabı ilk olarak 1997 yılının Şubat ayında yayınlandı. Bu kitap da neler denmiyor ki? Hz. Ali’nin (kuşkusuz o Hz. Ali diyemiyor, sürekli Ali diyor, ilktin Ateist, sonra da açıklanmasını yazar Yalçın Küçük’e bıraktığımız konuya kadar başka, bambaşka havalarda kuşkusuz hayır değilim derse, biz de pek ala deriz), evet Hz. Ali’nin yoksulluğunu ve eşitçiliği gerçek değilmiş, Ali şiddet adamı, hoşgörüsüz, saldırgan, Kureyş Aristokratlarından, Ali, Hilafet ve Nimet için savaştı, ilk üç halifenin de akıl hocasıdır, kendi yandaşlarını yakmıştır, ezilenlerle ilişkisi yok. Ali İbni Sebe ve yandaşlarını yaktırdı, Hz. Fatma dininden dönecekti, Peygamber, Muaviye emindir, vb. dedi. İ. Z. Eyüboğlu da Anadolu bağnazı, vb...
İddialar bu kadar değil kuşkusuz bunları kitabın içindekilerde ki başlıklara bakarak aldık. İlkin üç halifenin akıl hocalığını ele alalım. Bunda Hz. Ali için ne kusur var, harici mantığı ile mi davranacaktı? O, Hz. Ali’ye yakışacak mantık değildir. Buna göre Atatürk de, Vahdetin’in yaveri olmuştur denebilir. O zaman da herkes size güler. Hz. Ali o halifelere hangi yolda akıl hocalığı yapmıştır, mesele buradadır. Onlar Hz. Ali’yi ne kadar dinlemişlerdir? Ömer’den sonra Hz. Ali’ye halifelik önerilmiştir. Ama o konuşulan şartı kabul etmemiş, Kur’an’a, sünnete ve aklıma göre hareket ederim diyerek, koşullu öneriyi reddetmiştir. Kuşkusuz çok su kaldıracak bu meseleleri burada kapsamlı ele alıp zamanı tüketemeyiz. Kısaca biz bu kitabın örneklediğimiz düşmanlıklarına ve bu arada bizi ve başkalarını da anan kimi yanlışlarına karşı ilk olarak Cem Dergisi’nin Mayıs 1997 tarihli 66’ıncı sayısında Ali’siz Aleviliğin Reddi Aleviliğe Karşı Zerdüşti Zortlama, Ateist Zorlama başlıklı genel ama kapsayıcı bir yanıt verdik. Bay Bulut bu kitabı öyle çala kalem yazmış ki, epey güldürücü durumlara da yol açıyor. Eh, okuyucu hem bu düzeyi görsün, hem de biraz stres atsın dedik, arada bunlara da değindik. Örneğin bir ara başlıkta Nabza göre Şerbet ve Kaşla göz arasında tarih yok edicisinin Metodik iflası diyerek, Bay Bulut’un, dostumuz Baki Öz’den yararlanayım derken, görüşü, tanıtım yapısını hele bunlara tanım diyen ve bir 33’üncü ekleyenin Yaşar Uçar olduğunu fark etmeden bunu da Baki Öz dostumuza yüklediğini, eğlenceli yönünü doğrusu hakkını yemeden koruyarak verdik.
Bu arada rahmetli Nejat Birdoğan’ın da, “Bu yazarlardan birisi (H. M.) Malatya’dan gönderip yayınlattığı yazısında benden ve bana destek veren bilim adamından (F. B.) Faik Bulut Alevileri kurtaracak kimseler olup olmadığını soruyordu” dediğini de aktarmıştık.
Biz Bay Bulut gibi pek Scientist (bilimci) ateistleri, öteden beri Dühring’ciler olarak görüyor ve belirtiyoruz. Bunu daha önce başkaları için de belirttik, o yazımızda Bay Bulut’u öyle niteledik. Geçerken belirtelim, bu Dühring benzetmemiz gereken yankısını buluyor, Av. Şakir Keçeli dostum da bu benzetmeyi çok yerinde kullanıyor. Evet, bay Bulut’un çalakalem kitap şişiriciliğine vb. değindik. Bu saptamalarımız yazar Yalçın Küçük de var, birazdan aktaracağız. Yine bu kitap da bizim de Cem’in Mart 93 sayısında “Sol kesime Veryansın” ettiğimizden söz ediyor. Yazar Atilla İlhan’ın Hangi Sol diye bir kitabı var. Hangi sola veryansın etmişiz? Evet, onların ki de Bay Bulut’un ki de Goşizmdi bunu daha sonra belirtecektik.
Kitabın 140’ıncı sayfasında bir zamanlar epey söz konusu edilmiş olan Alevi Kurultayını yapılmış gibi anlatıyor. Ama biliyorsunuz, Medya fütursuzdur, böyle yanlışları çokça bilerek de yapar. İşin o yanına bakmadık, ama bu gerçeği bir kez daha vurguladık, o kurultay yapılmadı dedik. Yapılamazdı, Aleviler bu alıp kaçma meraklılarının eline bırakılamazdı. Alevilerin aydın evlatları olarak buna izin vermedik. Akıllarınca işi bitireceklerdi. İştahları kursaklarında kaldı.
241’inci sayfada, Ali yandaşlarını yakıyor başlığını atıyor. Altında bir sürü çelişki. 243’üncü sayfada hepsini yaktı diyor. Tam Nazi, Goebbels propagandası 244’üncü sayfada İbn Sebe’yi Medain’e sürgün etti diyor. Hoppala, yakmadı demek. 258’inci sayfada, Muhtemelen İbn Sebe diye biri vardı. Fakat Ali, İbn Sebe ve yandaşlarını büyük bir ihtimalle yaktı. İbn Sebe hayali bir tiptir diyor. Evet bütün bu sonuncuları Bay Bulut aynı 258’inci sayfada söylüyor. Ama 270’inci sayfada İbn Sebe ve yandaşlarının yakıldığını, bazısının ise Medain’e sürgün edildiğini belirtmiştik diyor. Diyebiliyor ama yok, hepsi onun suçu değil, böyle demagojik lafları reddetmemekle, hesabını sormamakla, iyi malı kovarak, kötü malın piyasası tutmasına meydan vererek, bu çelişkili iddialara müşteri olarak, bunu biz yapıyoruz. Lütfen biraz daha dikkatli olalım. Daha ne söyleyebilirim ki.
Evet, bunları yazıp da bunca tutulan şöhret olan her yere çağrılan kabul edilen adama ne derler? Kazıp (yalancı) şöhret, haksız mıyım? Bu yazıda bir çok noktaları eleştirdik, bakalım ne diyecek dedik. Ses yok doğal ki, çürük mallar piyasası kimseye, bunları nasıl satarsın diye sormuyor ki.
Sonra Cemal Şener arkadayım, bu konuda toplu bir kitap çıkaracaklarını söyledi ve bu yazıyı kitaba alıp alamayacaklarını sordu. Memnuniyetle dedim. Bu yazının yanına (1) sayısını koymuştum devamı var mı dedi, var yazayım dedim. Sonra iki ayrı yazı yazmam gerektiğini gördüm, Şener arkadaşım, hay hay dedi. 12 yazarın katılımı ile çıkan, Alisiz Alevlik Olur Mu adlı kitapta, toplamı kitabın üçte birini geçen üç yazım yer aldı. İkinci yazım, MED TV yorumcusu Yoldaş Yalçın Küçük’ün F. Bulut ve S. Bilgin’e eleştiri ve açıklamaları ile: Avesta Kürtçe, Zerdüşt Kürt mü? üçüncü yazım, İnanç, Ateizm, Marksizm ve SSCB’de Dinsel Muhalefetin Boy vermesi başlığını taşıyordu.
Bu yazıların sonuncusu geneldi, Bay Bulut’un ya da başka birinin adı, yanılmıyorsam doğrudan doğruya geçmiyordu. Ama ikincisi yazıda Bay Bulut’u daha başlıktan başlayarak eleştiriyorduk. Bu eleştiride ilkin bir nokta üzerinde önemle durduk. Bay Bulut kendini ne kadar yalnız gösterse de yalnız değildi. Hem niye olsun ki, ama saklamasın, ilk eleştirimizde de, eş-dost diye söz ettiklerinden, kutsal aile diye söz etmiştik. Söz konusu kitapta ki açıklamasına göre, ilginç bir ad taşıyan bu kitabın adı bile Bay Bulut’un değildi adını da veriyor, Kitabın isim babası Almanya’da yaşayan değerli insan Engin Erkiner’dir diyor.
Ama adı bildirilmeyenler de olabilir, neden olmasın, böylesine bir işe giriştikten sonra şu yada bu türden her kişinin adı da açıklanmaz ya. Bu eleştiri de bir açıklama yaptık. Acaba rastlantı mı? Eh, böyle rastlantı da az bulunur doğrusu. Alisiz Alevilikten çok önce ama ne kadar, onun da tarihi bildirilmemiş, 1979 olacak diyoruz, bir kitap yayınlanmış, o zamanın açık ülkücüsü, yıllardır Milliyet yazarı Taha Akyol’un adı Lenin’siz Komünizm. Ne dersiniz, Bay Bulut’un söylediği isim babası İlhamını olsun buradan almış olamaz mı? Öyleyse de, rastlantıysa da ilginç işliyor Bulutgillerin kafası. Yarın yumurtasız omlet de yaparlarsa şaşmamak gerek.
Aradan kaç yıl geçti, hem Bay Bulut ortada gündemde, hem de kitabı Hani doğru olmasa da söyle, izi kalır, derler. Neredeyse haklılığına da inanılacak. Medya tutuyor, benzinsiz otomobil oluyor da Alisiz Alevilik olmaz mı? Yalnız, benzin yerine başka bir şey öneriyorlar.
Faik bey ne öneriyor, Zerdüşt’ten tutun da, irili ufaklı neler önermiyor ki?
Alevi Bektaşi edebiyatını örneğin Abdülbaki Gölpınarlı’nın Alevi Bektaşi Nefeslerini açıyoruz. Hz. Ali’nin adı geçen nefesleri çıkarıyoruz, bakalım geriye ne kalacak? Kimler silinmiyor ki, sadece en bilinen birkaç adı sayıyorum: Hatayi, Kul Himmet, Nesimi, Teslim Abdal, Pir Sultan Abdal, Kul Hüseyin, Kul Budala, Sersem Abdal, Abdal Musa, Muhyiddin Abdal, Neyzen Tevfik, Genç Abdal, Karaca Ahmet vb...
İşte böyle, Bay Bulut’u bu cinayetlerinden nasıl aklayacağız? Buna Medya raporu yeter mi?.. Siz yeter diyorsanız, ki bu güne kadar hep birlikte öyle dediniz, buyurun siz devam edin, biz bu vebalin altına asla giremeyiz. Örnek aransa kendisine ne demek gerek, Ebu Bevval, Herostrates, vb. değil mi?
* Sayın Sadık Göksu’nun, 16/18 Ağustos 2001 tarihleri arasında gerçekleşen Hacı Bektaşı Veli Anma Etkinlikleri çerçevesinde, 17 Ağustos 2001 tarihinde Alevi Bektaşiliğin Tarihsel Süreci isimli panelde yaptığı konuşma metnidir.
Spot:
İddialar bu kadar değil kuşkusuz bunları kitabın içindekilerde ki başlıklara bakarak aldık. İlkin üç halifenin akıl hocalığını ele alalım. Bunda Hz. Ali için ne kusur var, harici mantığı ile mi davranacaktı? O, Hz. Ali’ye yakışacak mantık değildir. Buna göre Atatürk de, Vahdetin’in yaveri olmuştur denebilir. O zaman da herkes size güler. Hz. Ali o halifelere hangi yolda akıl hocalığı yapmıştır, mesele buradadır.
Aradan kaç yıl geçti, hem Bay Bulut ortada gündemde, hem de kitabı Hani doğru olmasa da söyle, izi kalır, derler. Neredeyse haklılığına da inanılacak. Medya tutuyor, benzinsiz otomobil oluyor da Alisiz Alevilik olmaz mı? Yalnız, benzin yerine başka bir şey öneriyorlar
Seksenli yılların ortasından itibaren çeşitli ideolojik politik grupların Aleviliğe ve Alevilere ilgisi arttı. Bu ilgi elbette Alevi toplumunun geleceğini inşaa etme, Aleviliğin özünü tanıma gibi bir nedene dayanmıyordu. Bu ilginin asıl sebebi kendi dar ideolojik-politik çıkarlarına bir zemin hazırlamak, Aleviliği ve Alevileri kendi ideolojik yapıları için bir arka bahçe olarak hazırlamaktı.
İşte Şamanizm ve Zerdüştlükte bu nokta da devreye girdi.
Bilindiği gibi Şamanizm eski bir Orta Asya inancıdır.
Yine Zerdüştlük de eski bir Mezopotamya inancıdır.
Her şeyi etnik kimliğe bağlamak, etnik politikalarına bir inançsal dayanak bulmak isteyen akımlar Alevi inancındaki bazı olguları Şamanizme ve Zerdüştlüğe bağladılar.
Ve bu yolla Aleviliği Hz. Ali'den, On İki İmamlardan, Ehlibeytten soyutlayarak kendi “etnik dini” yapmak istediler.
Bunun içinde yazılı kaynaklardan yoksun, Alevilik Bilincinden yoksun Alevi kitlelerin beynini karıştırdılar.
Bunun sonucunda bazı safdiller ve art niyetli kimseler Aleviliği eşittir Şamanizm veya Zerdüştlük olarak görmeye başladılar.
Olayın özü böyledir. Yapılan bunca teori, kaynak bulmak, benzerlik aramak bunun içindir. Elbette Alevi inanç sistemi kültürel anlamda eski Orta Asya ve Mezopotamya inançları olan Şamanizm ve Zerdüştlükten bazı ögeler almıştır. Bu doğaldır da. Ancak bu kültürel birer motif olan ögeleri bütünlüklü bir inanç olan Aleviliğin esası olarak göstermek art niyetlilikten başka bir şey değildir.
Şamanizm ve Zerdüştlükte bulunan ve günümüz Alevi kültür yapısı içinde birer “kırıntı” olarak kabul edilen bazı benzerlikleri Aleviliği farklı yönlere çekmek için kullanmak haksızlık ötesi bir durumdur.
Aslında söz konusu Aleviler ve Alevilik olunca çok saçma sorular gündeme gelebiliyor. Düşününki günümüzde etkin olarak varlığını sürdüren inançların tarihi en fazla bir kaç bin yıldır.
Bu inançlara inanan insanlardan kimse çıkıp demiyor ki; “benim atalarım bundan bilmem kaç yıl önce şöyle bir inanca inanıyordu, bende şimdi bu inanca tekrar dönüyorum”. Ancak bazı “ukala” kişiler diyebiliyor ki; “benim atalarım Şamanist ve Zerdüşttü. Bende şimdi bu inanca inanıyorum, Alevilik bize sonradan dayatılmıştır, ben Alevi değilim” diyebiliyor.
Fakat bir Alman, Fransız, İngiliz bunu demiyor. Bundan bir kaç yüz sene önce Almanların, İngilizlerin, İsveçlilerin atalarıda başka inanca inanıyorlardı. Peki bunlar niye eski inançlarına dönmüyorlar da ukala kişi Aleviliği bırakıp “atalarının inancına” dönüyor!!!???
Seksenli yılların ortasından itibaren çeşitli ideolojik politik grupların Aleviliğe ve Alevilere ilgisi arttı. Bu ilgi elbette Alevi toplumunun geleceğini inşaa etme, Aleviliğin özünü tanıma gibi bir nedene dayanmıyordu. Bu ilginin asıl sebebi kendi dar ideolojik-politik çıkarlarına bir zemin hazırlamak, Aleviliği ve Alevileri kendi ideolojik yapıları için bir arka bahçe olarak hazırlamaktı.
Haklsın can,
Peki 80'li yıllardan önceki alevilik nasıldı? Yüz yıllardır gelen kendi inancını sürdürüyordu. Gene yüz yıllardır kıyımlara uğruyordu. Pirsultanlar, hallacı mansurlar, seyyid nesimiler, maraşlar, çorumlar, sivaslar... Kimse o zaman alevilik islamın özüdür,mözüdür demiyordu. Vurun ateistlere, vurun kızılbaşlara, vurun komünistlere diyordu.
Ama ne zamanki "ya sünnileştirin ya da şiileştirin" politikaları uygulanmaya başlandı, işte ondan sonra sizin gibi düşünenler çoğaldı.
Sanırım daha da çoğalacak.
___________________İMZA___________________ Aldı götürdüler beni asmaya,
Gözlerimden ışığımı kısmaya,
Memleketten umudumu kesmeye,
Yetmedi güçleri gülüm sen öldür. Seyduna
neyin savasimini verdi acaba şimdi bizler neyin savasimini veriyoruz
Gafil kaldır gönlündeki gümanı
Bu mülkün sahibi Ali değil mi
Yaratmıştır on sekiz bin alemi
Irızgını veren Ali değil mi
Gelin vazgeçelim böyle gümandan
Vallahi çıkarız dinden imandan
Şefaat umariz On'ki İmam'dan
Anların atası Ali değil mi
Yarattı Mülcem'i o da oldu düşman
Kasdetti Ali'ye son oldu püşman
Kangı kitapta gördün Ömer Osman
Kur'an-da okunan Ali değil mi
Binbir adı vardır birisi Hızır
Her nerde çağırsam orada hazır
Ali'm padişahtır Muhammed vezir
Bu fermanı yazan Ali değil mi
Pir Sultan Abdal'am ben bir fukara
Acep bulunur mu derdime çare
Yüzü kara nasıl varam huzura
Divanda oturan Ali değil mi
Ezelden divane etti aşk beni
Hüseyni'yim Alevi'yim ne dersin
Niçin dahledersin tarık düşmanı
Hüseyni'yim Alevi'yim ne dersin
İmam-i Ali'dir aynı bekadır
Pir elinden zehir içsem şifadır
Yardımcımız Muhammed Mustafa'dır
Hüseyni'yim Alevi'yim ne dersin
İmam Rıza'nın ben envarıyım
Şah-ı Kerbela'da doğan Ali'yim
Münkirin yezidin Azrail'iyim
Hüseyni'yim Alevi'yim ne dersin
Pir Sultan'ım çağrır Hint'te Yemen'de
Dolaştırsam seni Sahib zamanda
İradet getirdim ikrar imanda
Hüseyni'yim Alevi'yim ne dersin
Pirsultan Ali demiş Şah demiş dar agacına cekilmis
şimdi bizler Ali kim, Muhammed kim, 12 İmam kim, Ehlibeyt kim diyoruz
biraz daha düsünmek gerekir
yada pirsultanıda Nesimiyide içimizden koparıp atmamiz gerek
ne dersiniz
yapabilirmiyiz
Yüzlerce yildir Islamin hakim oldugu cografyada hapsedilen Aleviler degisen dünya kosullari ile hapsedildigi cografyadan "evrenin" her yerine dagildik..
Yüzlerce yildir islamcilar tarafindan yasaklanan "inancimizi Dünya Halklarina tanitmak icin Aleviler evrende semah dönüyorlar"
Medeni dünya Halklari ( insani ) merkezine alan "Alevi degerlerini tanidikca" islam tarafindan katledilen. Alevi toplumuna ait degerlerin ( insanligin ) kendisinin degerleri oldugunu dile getirmektedirler. "Ancak islamin Alevi toplumuna ait degerlere yeni katliamlar ve asimileler yasatmamasi icinde orta cag ilkelligine careler aramaktalar".
Siz ise yüzlerce yildir ecdatlarimizi Alevi olduklarindan dolayi katleden gerici islamlamla bireysel cikarlariniz temelinde isbirligi icindesiniz.
Bu durusunuz bir ihanettir; bu ihanetin bedelinide Alevi toplumu kesinlikle sizden soracaktir.
Alevi „ edep erkanina „ göre siz ( Düskünsünüz ) önce kendinizi islediginiz suctan arindirin,da ondan sonra pirlerimizi ve Alevi liderlerini elestiriniz.
İşte Şamanizm ve Zerdüştlükte bu nokta da devreye girdi.
Bilindiği gibi Şamanizm eski bir Orta Asya inancıdır.
Yine Zerdüştlük de eski bir Mezopotamya inancıdır.
Her şeyi etnik kimliğe bağlamak, etnik politikalarına bir inançsal dayanak bulmak isteyen akımlar Alevi inancındaki bazı olguları Şamanizme ve Zerdüştlüğe bağladılar.
Doğru.
Semah ritüeli Şamanizm'de de vardır. Eline, dilene, beline sahip ol" ilkesi manihaizm'de de vardır. Tavşan yememe zerdüştlük'te de vardır. Ama alevilik bunların hiç biri değildir.
Alıntı:
Ve bu yolla Aleviliği Hz. Ali'den, On İki İmamlardan, Ehlibeytten soyutlayarak kendi “etnik dini” yapmak istediler.
Doğru. Alevilikte islami bazı değerler de vardır. Ama yanlış olan bir şey var. Kimse aleviliğe; bazı değerlerinden dolayı şamanizm ya da zerdüştlük demiyor ama içinde bulunan bir kaç islami değerden (nedenleri ayrı bir tartışma konusudur) dolayı aleviliğe islamın özüdür diyenlar var. Siz "alevilik islamdır" diyorsanız, diğerleri de aynı sizin gerekçelerinize dayanarak "alevilik şamanizm "ya da "zerdüştlük" diyebilirler. Alevilik ne şamanizmdir ne zerdüştlüktür ne de islamdır. Alevilik; aleviliktir.
___________________İMZA___________________ Aldı götürdüler beni asmaya,
Gözlerimden ışığımı kısmaya,
Memleketten umudumu kesmeye,
Yetmedi güçleri gülüm sen öldür. Seyduna
Gafil kaldır gönlündeki gümanı
Bu mülkün sahibi Ali değil mi
Yaratmıştır on sekiz bin alemi
Irızgını veren Ali değil mi
Sevgili can,
Bu deyişin anlamını gerçekten çözebildin mi?
İslama göre bu mülkün sahibi Ali midir? On sekiz bin alemin rızkını veren kimdir? Ali mi, Allah mı?
Yok can yok. Boşuna uğraşıyorsun. Alevilik başka bir inanç, islam başka bir inançtır.
___________________İMZA___________________ Aldı götürdüler beni asmaya,
Gözlerimden ışığımı kısmaya,
Memleketten umudumu kesmeye,
Yetmedi güçleri gülüm sen öldür. Seyduna
egerki bizler alevilik islanın özü diyorsak
sizlerin savundugu toz kondurmadığı
hristiyan azizi yaptıgınız Pirsultanı, noel baba yaptıgınız Balim sulatanı, hristiyan aziz yaptıgınız Hünkar HAcı Bektası
bu yola hizmet vermis bugünlere getirmiş evliyalardan ögrenerek islamın özü yapıyoruz
Muhammed Ali'nin Aldım Elini
Hak Deyip Tuttuğum Elden Ayrılmam
On İki İmamın Tuttum Yolunu
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Mürşidin Nefesi Hak Nefesidir
Mürşid Sözün Tutmayanlar Asidir
Mürşidin Rızası Hak Rızasıdır
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Mürşidin Gittiği Veli Yoludur
Gitme Dediğine Gitmemelidir
Zahir Batın Muhammed Ve Ali'dir
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Hak Erenler Bir Araya Derilse
Cümle Aşıklara Nasip Verilse
Aşikare Hak Gözüyle Görülse
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Şah Hatayi'm Hak Bil Tuttuğum Eli
Zahirde Batında Hak Gördü Seni
Gerçek Erenlerden Aldım Haberi
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Mürşidin Nefesi Hak Nefesidir
Mürşid Sözün Tutmayanlar Asidir
Mürşidin Rızası Hak Rızasıdır
Hak Deyip Tuttuğum Yoldan Ayrılmam
Olmadı can gene olmadı.
Mürşid-t = Kılavuz uyarıcı, Pirlerin dedeleri dervişleri yönlendiren onların bağlı olduğu üst düzeyde sözü yasa niteliğinde inanç önderi, lider. Kısaca insan.
Mürşidin, pirin (insanın) nefesi, tanrı nefesidir. Enel Hakk felsefesi, Tanrı-insan felsefesi...
Ne Şah Hatayi'de ne de diğer ulu ozanlarımızda islamı bulamazsın. Daha önce çok yazdım, çok örnekler verdim. Yedi ulu ozanımızdan, pirlerimizden bir çok örnekler aktardım. Bunların içinde islam değil sadece alevilik vardır. Tekrar etmeyeceğim ama pirimizden bir kaç söz aktaracağım. Kuran'da kurtaran da insandır.
Okunacak en büyük kitap insandır.
Benim kabem insandır.
Bunları kuranda, islamda bulamazsın.
___________________İMZA___________________ Aldı götürdüler beni asmaya,
Gözlerimden ışığımı kısmaya,
Memleketten umudumu kesmeye,
Yetmedi güçleri gülüm sen öldür. Seyduna
Konu candacan tarafından (11.07.2007 Saat 05:03 ) değiştirilmiştir.
Olmadı can gene olmadı.
Mürşid-t = Kılavuz uyarıcı, Pirlerin dedeleri dervişleri yönlendiren onların bağlı olduğu üst düzeyde sözü yasa niteliğinde inanç önderi, lider. Kısaca insan.
Mürşidin, pirin (insanın) nefesi, tanrı nefesidir. Enel Hakk felsefesi, Tanrı-insan felsefesi...
Bunları kuranda, islamda bulamazsın.
sevgili candancan
merak etme sen onlarda zatem ömerim osmanin bekirin islamiyetinden degiller