baba erenler bir ağaç gölgesinde oturuyormuş..
keklik avına giden sultan mehmetle karşılaşır..
hiç keklik vuramadan geri dönen sultan
bektaşiyi huzuruna çğırtır ve
-- seni gördüm hiç keklik avlayamadım. uğursuzsun sen der ve
kellesinin vurulmasını ister..
bunun üzerine bektaşi
-sultanım siz beni gördünüz keklik vuramadınız
ben sizi gördüm kellem gidiyor-
şimdi söyleyin
hangimiz uğursusuz?
bektaşi cumaya camiye gitmiş camide hoca vaaz veriyor ve şarap içenleri şiddetle kınamaya başlıyor. bektaşi can kulağıyla dinlemeye başlamış.
hoca dayatmış, ”şarap içenler öbür tarafta her türlü ceza görecek sarap içmeyenler her türlü sefa görecek… hatta herbirinin emrine 40 tane huri verilecek… sarap içenlerin ise içtikleri her şişe şarap kil köprüden geçerken boyunlarına asılacak!!!
bektaşi dayanamamış durduğu yerden seslenmiş:
”hoca efendi o şişe dolumu olacak, boş mu?
hoca gürlemiş ”bre zindik, sen dolu şişelerle öbür tarafı meyhanemi sandın!.
bektaşi başını sallayıp itiraz etmiş, iyi ama hoca adam başı 40 huri ile sen öbür tarafı kerhane mi sandın!!